Psikolog Doktor Şule Çelik
Çocuklar genellikle iki yaşından itibaren bedenlerini keşfetmeye ve merak etmeye başlarlar. Bu keşif sırasında doğal olarak genital organlarını da fark ederler. Aşağı yukarı aynı yaşlara rastlayan tuvalet eğitimi çocukların genital organları hakkındaki meraklarını daha da arttırabilir. Çocuklar, tesadüfen genital organlarına dokunduklarında, hoşlanma hissederler ve bu yüzden bu davranışı daha sık tekrar edebilirler.
Bu durum anne babaları endişelendirebilir. Anne babalar çocuğun bu davranışlarını engellemeye çalışırsa çocuk daha fazla merak duyacak, engellenme karşısında suçluluk duyguları oluşabilecektir. Çocuğun bu davranışı doğaldır ve çocuk sadece bedeninin herhangi bir bölümüne dokunmaktadır. Çocuk biraz daha büyüdüğünde cinsellik hakkında bazı bilgiler verilebilir. Bu dönemde çocuğun davranışları normal ve doğal olarak kabul edilmelidir.
Ancak, çocuğun genital organları konusundaki ilgisi abartılıysa ya da çocuk sık sık genital organlarına dokunuyorsa bu durum çocuğun yaşamında stresin belirtisi olarak kabul edilebilir. Eğer böyle bir durumla karşı kaşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, çocuğunuzu endişelendiren bir durum olup olmadığını araştırabilirsiniz. Böyle bir durumda çocuğun yaşamında baskıya neden olabilecek konuların, beslenme, tuvalet eğitimi ya da başka konularda eğitim verirken sergilediğiniz tutumun incelenmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması çocuğunuza yardımcı olabilecektir.
Üç-Beş Yaşlarında Cinsel Eğitim:
Çocuklar 3-5 yaşlarından itibaren temel cinsellik özeliklerine ilgi göstermeye başlarlar. Bebeklerin nereden geldiklerini, neden kız ve erkeklerin bedenlerinin farklı olduğunu sorabilirler. Anne babalar bu durumda çocukların sorularını anlayabilecekleri basitlikte fakat doğru terimleri kullanarak cevaplandırmalıdırlar. Sorular cevaplandırılırken anne babaların konuyu doğal bir olgu olarak ele almaları, utanç sergilememeleri çocuğun konuya yalnızca gereken ilgiyi göstermesine yardımcı olacaktır.
Çocukların büyük çoğunluğu bu dönemde kendi cinsel organlarıyla ya da arkadaşlarının cinsel organlarıyla oynamak isteyebilirler. Bu durum, yetişkinlerin cinsellik hakkındaki tutumlarından farklı olarak değerlendirilmelidir. Çocuğun bu ilgisinin yalnızca meraktan kaynaklandığı dikkate alınmalıdır. Çocuk yalnızca merakı yüzünden sergilediği bu davranışları yüzünden cezalandırmamalı ya da azarlanmamalıdır.
Öte yandan siz, çocuğunuzun bu tip davranışlarının sizin aile terbiyenize uygun olmadığını ve hala sınırlandırılması gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda çocuğunuza, bu tip bir ilginin normal olduğunu ama herkesin önünde bu gibi davranışlarda bulunmanın uygun olmadığını söyleyebilirsiniz. Bu durum, aynı zamanda çocuğunuza, herkesin bedeninin özel olduğu, muayene sırasında doktorun ya da herhangi bir acı duyduğunda ailesi dışında, kimsenin bedenine dokunmasına izin vermemesi gerektiğini öğretmeniz için de iyi bir fırsat olabilir. Böylece çocuk cinselliği doğal ama kişiye özel bir davranış olarak algılayabilecektir.
Bu dönemde bazı çocuklar karşı cinsten ebeveynlerinin genital organları ile ilgilenmeye başlayabilirler. Kız çocukları babalarının ilgisini çekme konusunda anneleriyle yarışmaya girebilirler, anne babalarının cinsel yaşamları hakkında sorular sorabilirler. Anne babaların, çocuğun merakını gidermek adına, cinsel yaşamları hakkında çocuğa bilgi vermeleri sakıncalıdır. Cinsel yaşamın özel bir konu olduğu ve başkaları ile paylaşılamayacağı ifade edilmelidir. Çocuğun anne baba ile aynı odada yatması, anne babanın evde çıplak dolaşmaları, çocuğun merakını daha fazla arttıracaktır. Bu nedenle, doğduğu günden itibaren en kısa zamanda çocuğun odası ve yatağı ayrılmalıdır. Çocuğun sorularının kaynağı, bilmediği bir konuya duyduğu meraktır. Bu durum normaldir ve ailenin anlayışlı tutumu ile kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Cinsellilik hakkında çocuğa bilgi vermek için en uygun kişiler anne babalardır. Buna rağmen anne babalar kendilerini bu konuda bilgi vermede yetersiz bulur ve soruları geçiştirmeye çalışırlarsa, çocuklar yaşları ilerledikçe sorularına başka yerlerden cevap aramaya girişebilirler. Böylece anne babalar çocuğun bu konuda sağlıklı bilgiye ulaşıp ulaşmadığını öğrenme şansını kaybedebilirler.
Cinsel eğitim konusunda anne babaların en sık sorduğu soru, çocuğu anne ve babadan hangisinin aydınlatacağıdır. Bu sorunun cevabı, "Çocuk kime soruyorsa, o" dur. Çocuğunuz sözü geçen yaşta olmasına rağmen cinsellikle ilgili sorular sormayabilir ya da çocuğunuz altı yaşında olduğu halde bu soruları sormaya yeni başlayabilir. Her çocuğun gelişim hızının birbirinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Aileler de birbirinden farklıdır. Bu nedenle, çocuğunuzun soru sormamasının nedeni, böyle bir rahatlığı hissetmiyor olması ya da daha önce engellenmiş olması olabilir. Böyle bir durumda çocuk merakını arkadaşları ile oynarken gidermek isteyebilir. Anne babalar bu durumun farkında olduklarını çocuklarına hissettirebilir ve bu durumu çocuğu bilgilendirmek için bir fırsat olarak değerlendirebilirler.
Ergenlik Döneminde Cinsel Eğitim:
Bazen cinsel ilgiler 7-8 yaş ve ergenlik dönemi arasında azalır. Cinsel olgunlaşmayla bedensel değişikliklerin belirmesi ve genital bezlerin üretime başlamasıyla yeniden canlanır. Çocukluğunda anne babası tarafından bilgilendirilmeyen ergenin bu zorlu döneminde çok az şansı vardır. Çocukken soruları yanıtlanmadığı ya da yanlış yanıtlandığı, ihtiyaçları olduğunda yardım edilmediği için zorda kaldıklarında da ana babalarına başvurmazlar ve sadece okuduklarıyla yetinebilirler.
Çocuğun cinsel konulardaki merakı daha önce de belirtildiği üzere öteki meraklar gibi yerinde ve sağlıklıdır. Bu dünyayı tanıma ihtiyacından doğmaktadır. Aslında sağlıksız merak yoktur. Ancak merakın sağlıksız doyumu vardır. Kınanan merak saplantı haline gelebilir.
Kaynaklar
Eyre, R. ve Eyre, L. 1999 Çocuğuma Cinselliği Nasıl Anlatırım. İstanbul: Beyaz Yayınları
Salk, L. 1993 Çocuğun Duygusal Sorunları. İstanbul: Remzi Kitapevi
Yavuzer, H. 1985 Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Altın Kitaplar Matbaası.
http://www.parenting-qa.com/
21 Nisan 2008 Pazartesi
5 Nisan 2008 Cumartesi
ÇOCUĞUMU "CHAT" BAŞINDAN KALDIRAMIYORUM
Psikolog Doktor Şule Çelik
Bilgisayarların yaygınlaşması, bilgisayar oyunlarının çoğalması çocukları bilgisayar başına çekmeye çoktan başlamıştı. Son zamanlarda ise, Internetin günlük yaşama girmesi sanal ortamda iletişim olanaklarının artması hepimizi ve çoğunlukla da çocukları bilgisayar başına adeta bağladı. Milyonlarca lira ödenerek alınan bilgisayarların yalnızca chat (sohbet), oyun, surf (Internette gezinti) amacıyla kullanılması ise anne babaları endişelendirmeye başladı. "Çocuğum eve gelir gelmez bilgisayar başına oturuyor, yemek yemeyi bile unutuyor ya da yemeğini bilgisayar başında yiyor. Kiminle konuşuyor, ne oynuyor... gibi sorular uzayıp gidiyor." Bu durum ise anne babaları endişelendirebiliyor. Ancak, iyi bilinmelidir ki, bilgisayar kullanmak ya da Internetten faydalanmak tek başına kişinin yaşamına asla olumsuz etkide bulunmuyor. Olumsuz etki ancak kişinin bilgisayarı veya Interneti ya da chat gibi iletişim araçlarını yanlış kullanması sonucu ortaya çıkabiliyor.
Öyleyse, bilgisayar oyunları, chat ya da Internette geçirilen zamanın çok fazla olduğuna nasıl karar verebiliriz?
Eğer bilgisayar başında geçirilen zaman kişinin yaşamında bazı güçlükler yaşamasına, örneğin derslerinde başarısız olmasına, sosyal yaşamdan uzaklaşmasına neden oluyorsa, bu durumda bilgisayar başında çok fazla zaman geçirildiği düşünülebiliyor.
Çocuklar chat yapmayı neden tercih ediyor? Sanal ortamda kurulan arkadaşlıkların çekiciliği nedir?
Kuşkusuz her çocuğun, gencin, bireyin "chat" yapma, bilgisayar oyunu oynama ve Internette gezinme nedeni birbirinden farklıdır. Anne babalar bu durumu değerlendirirken çocuğun farklılığını ve biricikliğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Öte yandan, Internet, chat, bilgisayar oyunları hatta cep telefonları gibi teknoloji harikası araçlar ve hizmetleri çekici kılabilecek ortak konulardan da bahsedilebilir.
1. İletişim kurmada kolaylık sağlıyor: Chat günlük yaşamda kolay iletişim kuramayan çocuk ya da gençlere iletişim ve bir çok kişiyle tanışma olanağı sunuyor. Sanal ortamda bireyler kendilerini daha kolay ifade edebiliyorlar. Günlük yaşamda kendilerini ifade etmekte güçlük çekenler bile sanal ortamda kendileri veya başkaları ya da tanınmak istedikleri gibi olabiliyorlar.
2. Sosyal ortam sunuyor: Interaktif araçlar (iletişim araçları) aracılığıyla sunulan iletişim olanağı bireylere bir gruba ait olduklarını hissettiriyor. Bireyler üye oldukları gruplar içinde bir yerleri olduğunu hissediyorlar. Bu durum günlük yaşamda iletişim kurmada ve sosyal ortamlara katılmada güçlük yaşayan bireylere kolaylıklar sağlıyor. Bireyler bu gruplar içinde onaylandıklarını, kabul edildiklerini hissediyorlar.
3. İnsanlarla daha yakın ilişkiler kurmayı sağlayabiliyor: Internetin sunduğu iletişim olanağı bireyleri günlük yaşamda olduğundan daha çok yakınlaştırabiliyor. Bireyler bu ortam içinde içlerinden geldiği gibi iletişim kurup yakınlaşabiliyorlar. Internette yüzünü görmedikleri insanlarla dertleşmek daha kolay olduğu için bireyler daha derin ilişkiler kurabiliyorlar.
4. Çocuk ya da genç, olmak istediği kişi gibi davranabiliyor: Internet aracılığıyla hayallerindeki kişi olmak çok kolay. Bir insan, sosyal ilişkiler kurmada zorlanan, utangaç ya da yeterince kendine güvenli olmayan biri olsa bile, Internet ortamında olmak istediği kişi gibi davranabiliyor.
5. Ucuz ve uzun süre ve birçok kişi ile aynı anda iletişim imkanı sunuyor: Internet özellikle arkadaşları ile sürekli iletişim içinde olmaya bayılan ergenler için telefondan daha ucuz ve uzun iletişim olanağı sunuyor. Böylece çocuk ya da gençler aynı anda birçok arkadaşı ile birlikte iletişim kurma olanağını daha ucuza bulabiliyor.
6. Gerçeklerden kaçabilmeye yarıyor: Bilgisayar oyunları ya da Internet üzerinden sunulan içerik çok renkli, hızlı, görsel ve işitsel efektler tarafından zenginleştirilmiş olduğu için çocuğun ya da gencin, bilgisayar başında keyifli uzun zaman geçirmesine yardımcı oluyor. Bu da günlük sıkıntılar ya da sorunlardan uzaklaşmak isteyen çocuk ve gençleri bilgisayar başına çekiyor.
Son zamanlarda psikoloji alanında yapılan araştırmalar, Internette çok fazla zaman geçiren bireylerin, Internetten uzaklaştıklarında ya da uzaklaştırıldıklarında bağımlı insanlarda görülen çekilme etkilerine benzer belirtilerin görüldüğünü göstermekle birlikte henüz "Internet Bağımlılığı " diye bir hastalıktan tam olarak bahsedilemeyeceğini söylüyor. Amerika'da yapılan çalışmalara göre bugün 47 milyon insan Internet kullanıyor ama bunların yalnızca %5-10 kadarının Internet bağımlısı olduğu gözleniyor.
Aşırı Internet Kullanımı hakkında genel olarak iki görüş öne çıkıyor:
1. Teknoloji Bağımlılığı:
Bilgisayar, bilgisayar oyunları, telefon gibi teknolojik gelişmelerin sunduğu hizmetler, zengin görsel ve işitsel içerik sunuyor, her şeye hızla ulaşılabiliyor. Bu gibi hizmetler yoluyla zengin bir öğrenme ortamı sunuluyor öte yandan sunulan içeriğin hızlı, ani, beklenmedik formatlarda, düzensiz bir akış içinde olması çocuğun ya da bireyin dikkatini uzun süre bilgisayarda tutmasına yarıyor.
2. Bağımlılığa Yatkın Kişilik Yapısı:
Psikolojik sorunların görünen yüzü olarak da değerlendirilebilecek Internet ve chat bağımlılığı aslında bize bağımlı kişilik hakkında ipuçları sunabiliyor. O nedenle chat başından ayrılmayan çocuğun kişilik özelliklerinin değerlendirilmesi önemli. Internette çok fazla vakit geçiren bireylerin daha çok hassas, yalnız, çabuk sıkılan, içe-dönük, kendine güveni az olan, bağımlılık geçmişi ya da yatkınlığı olan bireyler olduğu üzerinde duruluyor.
Neler Yapılabilir:
1. Sanal yerine doğal ortam:
Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebilir, onlara yeni olanaklar yaratabilirsiniz. Yaz kampları, hafta sonu doğa yürüyüşleri, evde ve bahçede yapılabilecek etkinlikler, hobiler, spor karşılaşmalarının izlenmesi gibi aktif ve doğal etkinliklere katılmasına yardımcı olabilirsiniz.
2. Spora yönlendirme:
Spor çocuklar ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri için son derece gerekli bir aktivitedir. Çocuğunuza uygun bir spor çalışması seçebilir ve haftanın 2-3 gününü spor yaparak geçirmesini sağlayabilirsiniz.
3. Arkadaşlık ilişkileri desteklenmeli:
Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini desteklemeniz, O'nu, varolan arkadaşlık ilişkilerini sürdürmek ve yeni arkadaşlık ilişkileri kurması için yüreklendirecek, böylece çocuğunuz bilgisayarda çok uzun ve gereksiz zaman geçirmek yerine arkadaşları ile olmayı seçecektir.
4. Sosyal Beceri Eğitimi:
Çocuklar ve gençler kendi akran grupları içinde iletişim kurmaya özendirilebilir. Eğer çocuk ya da genç iletişim kurmada, iletişimi başlatmada ve sürdürmede güçlük çekiyorsa, sosyal beceri eğitimlerinden faydalanılabilir. Bu konuda çocuğunuza, okulunda bulunan psikolojik danışman yardımcı olabilir ya da "Sosyal Beceri Eğitim Grupları" yapan özel psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım alınabilir.
5. Profesyonel Yardım:
Bunları yaptığınız halde çocuğunuzun giderek bilgisayar oyunlarına, bilgisayarda sohbet etmeye bağımlı bir hale geldiğini gözlüyorsanız ve bu durum çocuğunuzun okul başarısını, sosyal yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir psikologtan yardım alabilirsiniz.
6. Internet Kullanım Sözleşmesi:
Aile Çocuk Internet Kullanım Sözleşmesi, bilgisayar ve Internetin çocuklarınız tarafından etkili bir biçimde kullanılmasına yardımcı olabilir.
7. Aileler İçin Internet Kullanım Önerileri:
Bilgisayar ve Internette geçirilen zamanın sınırlandırılması, bilgisayar herkesin bulunduğu odaya konması gibi basit önlemler çocuğunuza etkili bilgisayar kullanma alışkanlığı kazandırmaya yardımcı olabilir.
Kaynaklar http://www.netaddiction.com/articles/symptoms.htm http://www.chem.vt.edu/chem-dept/dessy/honors/papers/ferris.htmlhttp://mentalhealth.about.com/library/weekly/aa092997.htm http://www.findarticles.com/cf_dls/m1175/n2_v31/21280057/print.jhtml http://www.islandscene.com/internet/1997/970101/stuck/ http://www.addictionrecov.org/wrkguide_www.htm http://www.addictions.com/internet.htm http://content.techweb.com/wire/news/aug/0813addict.html http://www.addictionrecov.org/intwhat.htm
http://www.netaddiction.com/parents.htmhttp://abcnews.go.com/sections/living/DailyNews/netaddiction_chat.html http://netculture.about.com/gi/dynamic/offsite.htm?site=
http%3A%2F%2Fwww.rider.edu%2Fusers%2Fsuler%2Fpsycyber%2Fcybaddict.html http://netculture.about.com/gi/dynamic/offsite.htm?site=http%3A%2F%2Fwww.usatoday.com%2Flife%2Fcyber%2Ftech%2Fctb096.htm
Bilgisayarların yaygınlaşması, bilgisayar oyunlarının çoğalması çocukları bilgisayar başına çekmeye çoktan başlamıştı. Son zamanlarda ise, Internetin günlük yaşama girmesi sanal ortamda iletişim olanaklarının artması hepimizi ve çoğunlukla da çocukları bilgisayar başına adeta bağladı. Milyonlarca lira ödenerek alınan bilgisayarların yalnızca chat (sohbet), oyun, surf (Internette gezinti) amacıyla kullanılması ise anne babaları endişelendirmeye başladı. "Çocuğum eve gelir gelmez bilgisayar başına oturuyor, yemek yemeyi bile unutuyor ya da yemeğini bilgisayar başında yiyor. Kiminle konuşuyor, ne oynuyor... gibi sorular uzayıp gidiyor." Bu durum ise anne babaları endişelendirebiliyor. Ancak, iyi bilinmelidir ki, bilgisayar kullanmak ya da Internetten faydalanmak tek başına kişinin yaşamına asla olumsuz etkide bulunmuyor. Olumsuz etki ancak kişinin bilgisayarı veya Interneti ya da chat gibi iletişim araçlarını yanlış kullanması sonucu ortaya çıkabiliyor.
Öyleyse, bilgisayar oyunları, chat ya da Internette geçirilen zamanın çok fazla olduğuna nasıl karar verebiliriz?
Eğer bilgisayar başında geçirilen zaman kişinin yaşamında bazı güçlükler yaşamasına, örneğin derslerinde başarısız olmasına, sosyal yaşamdan uzaklaşmasına neden oluyorsa, bu durumda bilgisayar başında çok fazla zaman geçirildiği düşünülebiliyor.
Çocuklar chat yapmayı neden tercih ediyor? Sanal ortamda kurulan arkadaşlıkların çekiciliği nedir?
Kuşkusuz her çocuğun, gencin, bireyin "chat" yapma, bilgisayar oyunu oynama ve Internette gezinme nedeni birbirinden farklıdır. Anne babalar bu durumu değerlendirirken çocuğun farklılığını ve biricikliğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Öte yandan, Internet, chat, bilgisayar oyunları hatta cep telefonları gibi teknoloji harikası araçlar ve hizmetleri çekici kılabilecek ortak konulardan da bahsedilebilir.
1. İletişim kurmada kolaylık sağlıyor: Chat günlük yaşamda kolay iletişim kuramayan çocuk ya da gençlere iletişim ve bir çok kişiyle tanışma olanağı sunuyor. Sanal ortamda bireyler kendilerini daha kolay ifade edebiliyorlar. Günlük yaşamda kendilerini ifade etmekte güçlük çekenler bile sanal ortamda kendileri veya başkaları ya da tanınmak istedikleri gibi olabiliyorlar.
2. Sosyal ortam sunuyor: Interaktif araçlar (iletişim araçları) aracılığıyla sunulan iletişim olanağı bireylere bir gruba ait olduklarını hissettiriyor. Bireyler üye oldukları gruplar içinde bir yerleri olduğunu hissediyorlar. Bu durum günlük yaşamda iletişim kurmada ve sosyal ortamlara katılmada güçlük yaşayan bireylere kolaylıklar sağlıyor. Bireyler bu gruplar içinde onaylandıklarını, kabul edildiklerini hissediyorlar.
3. İnsanlarla daha yakın ilişkiler kurmayı sağlayabiliyor: Internetin sunduğu iletişim olanağı bireyleri günlük yaşamda olduğundan daha çok yakınlaştırabiliyor. Bireyler bu ortam içinde içlerinden geldiği gibi iletişim kurup yakınlaşabiliyorlar. Internette yüzünü görmedikleri insanlarla dertleşmek daha kolay olduğu için bireyler daha derin ilişkiler kurabiliyorlar.
4. Çocuk ya da genç, olmak istediği kişi gibi davranabiliyor: Internet aracılığıyla hayallerindeki kişi olmak çok kolay. Bir insan, sosyal ilişkiler kurmada zorlanan, utangaç ya da yeterince kendine güvenli olmayan biri olsa bile, Internet ortamında olmak istediği kişi gibi davranabiliyor.
5. Ucuz ve uzun süre ve birçok kişi ile aynı anda iletişim imkanı sunuyor: Internet özellikle arkadaşları ile sürekli iletişim içinde olmaya bayılan ergenler için telefondan daha ucuz ve uzun iletişim olanağı sunuyor. Böylece çocuk ya da gençler aynı anda birçok arkadaşı ile birlikte iletişim kurma olanağını daha ucuza bulabiliyor.
6. Gerçeklerden kaçabilmeye yarıyor: Bilgisayar oyunları ya da Internet üzerinden sunulan içerik çok renkli, hızlı, görsel ve işitsel efektler tarafından zenginleştirilmiş olduğu için çocuğun ya da gencin, bilgisayar başında keyifli uzun zaman geçirmesine yardımcı oluyor. Bu da günlük sıkıntılar ya da sorunlardan uzaklaşmak isteyen çocuk ve gençleri bilgisayar başına çekiyor.
Son zamanlarda psikoloji alanında yapılan araştırmalar, Internette çok fazla zaman geçiren bireylerin, Internetten uzaklaştıklarında ya da uzaklaştırıldıklarında bağımlı insanlarda görülen çekilme etkilerine benzer belirtilerin görüldüğünü göstermekle birlikte henüz "Internet Bağımlılığı " diye bir hastalıktan tam olarak bahsedilemeyeceğini söylüyor. Amerika'da yapılan çalışmalara göre bugün 47 milyon insan Internet kullanıyor ama bunların yalnızca %5-10 kadarının Internet bağımlısı olduğu gözleniyor.
Aşırı Internet Kullanımı hakkında genel olarak iki görüş öne çıkıyor:
1. Teknoloji Bağımlılığı:
Bilgisayar, bilgisayar oyunları, telefon gibi teknolojik gelişmelerin sunduğu hizmetler, zengin görsel ve işitsel içerik sunuyor, her şeye hızla ulaşılabiliyor. Bu gibi hizmetler yoluyla zengin bir öğrenme ortamı sunuluyor öte yandan sunulan içeriğin hızlı, ani, beklenmedik formatlarda, düzensiz bir akış içinde olması çocuğun ya da bireyin dikkatini uzun süre bilgisayarda tutmasına yarıyor.
2. Bağımlılığa Yatkın Kişilik Yapısı:
Psikolojik sorunların görünen yüzü olarak da değerlendirilebilecek Internet ve chat bağımlılığı aslında bize bağımlı kişilik hakkında ipuçları sunabiliyor. O nedenle chat başından ayrılmayan çocuğun kişilik özelliklerinin değerlendirilmesi önemli. Internette çok fazla vakit geçiren bireylerin daha çok hassas, yalnız, çabuk sıkılan, içe-dönük, kendine güveni az olan, bağımlılık geçmişi ya da yatkınlığı olan bireyler olduğu üzerinde duruluyor.
Neler Yapılabilir:
1. Sanal yerine doğal ortam:
Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebilir, onlara yeni olanaklar yaratabilirsiniz. Yaz kampları, hafta sonu doğa yürüyüşleri, evde ve bahçede yapılabilecek etkinlikler, hobiler, spor karşılaşmalarının izlenmesi gibi aktif ve doğal etkinliklere katılmasına yardımcı olabilirsiniz.
2. Spora yönlendirme:
Spor çocuklar ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri için son derece gerekli bir aktivitedir. Çocuğunuza uygun bir spor çalışması seçebilir ve haftanın 2-3 gününü spor yaparak geçirmesini sağlayabilirsiniz.
3. Arkadaşlık ilişkileri desteklenmeli:
Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini desteklemeniz, O'nu, varolan arkadaşlık ilişkilerini sürdürmek ve yeni arkadaşlık ilişkileri kurması için yüreklendirecek, böylece çocuğunuz bilgisayarda çok uzun ve gereksiz zaman geçirmek yerine arkadaşları ile olmayı seçecektir.
4. Sosyal Beceri Eğitimi:
Çocuklar ve gençler kendi akran grupları içinde iletişim kurmaya özendirilebilir. Eğer çocuk ya da genç iletişim kurmada, iletişimi başlatmada ve sürdürmede güçlük çekiyorsa, sosyal beceri eğitimlerinden faydalanılabilir. Bu konuda çocuğunuza, okulunda bulunan psikolojik danışman yardımcı olabilir ya da "Sosyal Beceri Eğitim Grupları" yapan özel psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım alınabilir.
5. Profesyonel Yardım:
Bunları yaptığınız halde çocuğunuzun giderek bilgisayar oyunlarına, bilgisayarda sohbet etmeye bağımlı bir hale geldiğini gözlüyorsanız ve bu durum çocuğunuzun okul başarısını, sosyal yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir psikologtan yardım alabilirsiniz.
6. Internet Kullanım Sözleşmesi:
Aile Çocuk Internet Kullanım Sözleşmesi, bilgisayar ve Internetin çocuklarınız tarafından etkili bir biçimde kullanılmasına yardımcı olabilir.
7. Aileler İçin Internet Kullanım Önerileri:
Bilgisayar ve Internette geçirilen zamanın sınırlandırılması, bilgisayar herkesin bulunduğu odaya konması gibi basit önlemler çocuğunuza etkili bilgisayar kullanma alışkanlığı kazandırmaya yardımcı olabilir.
Kaynaklar http://www.netaddiction.com/articles/symptoms.htm http://www.chem.vt.edu/chem-dept/dessy/honors/papers/ferris.htmlhttp://mentalhealth.about.com/library/weekly/aa092997.htm http://www.findarticles.com/cf_dls/m1175/n2_v31/21280057/print.jhtml http://www.islandscene.com/internet/1997/970101/stuck/ http://www.addictionrecov.org/wrkguide_www.htm http://www.addictions.com/internet.htm http://content.techweb.com/wire/news/aug/0813addict.html http://www.addictionrecov.org/intwhat.htm
http://www.netaddiction.com/parents.htmhttp://abcnews.go.com/sections/living/DailyNews/netaddiction_chat.html http://netculture.about.com/gi/dynamic/offsite.htm?site=
http%3A%2F%2Fwww.rider.edu%2Fusers%2Fsuler%2Fpsycyber%2Fcybaddict.html http://netculture.about.com/gi/dynamic/offsite.htm?site=http%3A%2F%2Fwww.usatoday.com%2Flife%2Fcyber%2Ftech%2Fctb096.htm
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)