4 Aralık 2009 Cuma
Aile – Çocuk İnternet Kullanım Sözleşmesi
Cocugunuza interneti saglikli bir bicimde kullanabilmasi icin bilgi verdikten sonra, asagidaki gibi bir sozlesme hazirlayarak karsilikli imzalayabilirsiniz. Imzaladiginiz sozlesmeyi bilgisayarin bulundugu odanin uygun bir yerine asabilir, cocugunuzun bu bilgileri hatirlamasina yardimci olabilirsiniz.
Aile – Çocuk İnternet Kullanım Sözleşmesi
Bilgisayar ve interneti kullanmak istiyorum ve interneti kullanırken aşağıdaki kurallara uymam gerektiğini biliyorum.
1. Ailemin benim güvenliğimi ve sağlığımı düşündüklerini biliyorum. Bu yüzden, bilgisayar ve internet konusundaki kurallara uymam konusunda ailemle işbirliği içinde olacağım. İnternetle ilgili yapmamı istemedikleri bir şey olduğunda onların sözünü dinleyeceğim.
2. Adımı, adresimi, telefon numaramı, okulumu, ailemin adını, adresini, telefon numarasını ya da başkalarının beni bulmasını kolaylaştıran herhangi bir bilgiyi (tuttuğum takım, gittiğim yerler vb.), internette tanıştığım kimseye vermeyeceğim.
3. Aileme sormadan internet aracılığıyla hiçbir şey satın almayacağım ve hiçbir kredi kartı numarası vermeyeceğim.
4. Ailemle konuşmadan internet aracılığıyla sorulan sorulara cevap vermeyeceğim. Hiçbir form doldurmayacağım ya da hiçbir yarışmaya katılmayacağım. Ayrıca girdiğim sitenin bir güvenlik ilkesi olup olmadığını kontrol edeceğim. Verdiğim bilgilerin başkaları ile paylaşılmayacağı konusunda güvence verip vermediğine bakacağım. Aksi halde hiçbir şekilde kişisel bilgi vermeyeceğim.
5. Bazı insanların kötü niyetli olabileceklerini ve çocuk olmadıkları halde çocuk gibi davranabileceklerini biliyorum. Bu nedenle internette tanıştığım kişileri aileme söyleyeceğim. Ayrıca yeni tanıştığım kişilerden aldığım mesajları aileme gösterecek ve onların onayı olmadan bu mesajlara cevap vermeyeceğim.
6. İnternette hiçbir tartışmaya ya da kavgaya katılmayacağım. Eğer biri benimle tartışmaya ya da kavgaya yeltenirse, onlara cevap vermeyeceğim ve ailemi konudan haberdar edeceğim.
7. Eğer hoşlanmadığım bir şeye rastlarsam ya da ailemin benim görmemden hoşlanmayacağını düşündüğüm bir şeye rastlarsam, geri tuşuna basacağım ya da oturumdan çıkacağım.
8. Eğer bazı kişilerin çocuklara söylememesi gereken bir şey söylediğine rastlarsam, aileme söyleyeceğim.
9. İnternetle ilgili konular hakkında hiçbir şeyi ailemden saklamayacağım.
10. Eğer birisi bana resim gönderirse, görmemem gereken bir siteyi ziyaret etmemi ya da uygun olmayan bir dille konuşmamı önerirse ailemi durumdan haberdar edeceğim. Aynı şekilde yapmamam gereken bir şeyi yapmamı isterse, bunu aileme söyleyeceğim.
11. Ailemin onayı olmadan internette tanıştığım kimseyi telefonla aramayacağım.
12. Ailem yanımda olmadan ve onaylamadan internette tanıştığım kimseyle buluşmayacağım.
13. İnternette tanıştığım kimseye, ailemin izni olmadan hiçbir şey göndermeyeceğim.
14. Eğer internette tanıştığım birisi bana posta ile ya da bir kişi aracılığıyla, herhangi bir şey gönderirse aileme söyleyeceğim.
15. İnternette iyi bir dil kullanacağım ve nazik olacağım.
16. Sadece şaka yapıyor olsam bile kimseyi korkutmayacağım ya da tehdit etmeyeceğim.
17. Bilgisayarıma herhangi bir disk ya da internetten bir bilgi yüklemeden önce virus kontrolü yapacağım.
18. Ailem bana daha önce çok büyük bir tepki göstermeyeceğine söz verdiği için, internet yüzünden başıma ne gelirse gelsin, onlara söyleyeceğim.
Çocuklar İçin Internet Kullanım Önerileri
1. İnternette sohbet ederken ya da mektup yazarken; adınız, soyadınız, adresiniz, telefon numaranız gibi kişisel bilgilerinizi ve kredi kartı numaranızı asla vermeyin. Parolanızı söylemeyin.
2. İnternette ailenizle birlikte gezinin veya ziyaret ettiğiniz siteleri ailenize söyleyin. Hiçbir şeyi ailenizden saklamayın.
3. Ailenizin onayı olmadan;internette tanıştıgınız hiç kimseyi aramayın ve kimseyle buluşmayın. Onlara hiçbir şey göndermeyin. Size herhangi bir şey gönderirse ailenize söyleyin.
4. Ailenizle konuşmadan internet aracılığıyla sorulan sorulara cevap vermeyin. Hiçbir formu doldurmayın ya da hiçbir yarışmaya katılmayın.
5. Hiçbir tartışmaya ya da kavgaya katılmayın.
6. Eger hoşlanmadıgınız bir şeye rastlarsanız, geri tuşuna basın ya da oturumdan çıkın.
7. İnternette iyi bir dil kullanın ve nazik olun. Sadece şaka yapıyor olsanız bile kimseyi korkutmayın ya da tehdit etmeyin.
8. Tanimadiginiz kisilerle hicbir sekilde Internet uzerinden video gorusmesi yapmayin.
9. Ailenizin sizin güvenliginizi ve saglığınızı düşündüklerini bilin. Bilgisayar ve İnternetle ilgili kurallara uyma konusunda ailenizle işbirliği içinde olun ve başınıza ne gelirse gelsin onlara söyleyin.
Aileler İçin Internet Kullanım Önerileri
1- Internetin, doğru kullanılmadığında zararlı olabileceği konusunda çocuklarınızı uyarın. Çocuklarınızın, Internet hakkındaki düşüncelerini ve bilgilerini günlük olarak takip edebilir, böylece yanlış bildikleri konuları düzelterek onları yönlendirebilirsiniz.
2- Internete bağlanmak için yalnız sizin bildiğiniz bir şifre kullanabilirsiniz. Böylece çocuklarınızın Internete ne zaman bağlandıklarından haberdar olabilirsiniz.
3- Bilgisayarı çocuğunuzun odasına koymak yerine, herkesin sık kullandığı bir odaya yerleştirin. Böylece çocuğunuzun, uygun olmayan sitelere gitmesine kolaylıkla engel olabilirsiniz.
4- Beş yaşından küçük çocuklarınızın tek başlarına bilgisayar ve Interneti kullanmalarına izin vermeyin. Bilgisayar ve Internet kullanma saatlerini sınırlandırarak ve bu saatlerde çocuğunuza eşlik ederek, çocuğunuzun güvenliğini ve denetimini sağlayabilirsiniz.
5- Çocuklarınızın Interneti uygun kullanıp kullanmadıklarını, sık kullanılanlar ya da daha önce girilen sayfaların listesini kontrol ederek denetleyebilirsiniz.
6- Internetin doğru kullanımı hakkında bildiklerinizi, arkadaşlarınızla ya da çocuklarınızın arkadaşlarının ebeveynleri ile paylaşabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun, arkadaşlarının evinde de güvende olmasına yardımcı olabilirsiniz.
7- Çocuğunuz yanınızdayken uygun olmayan sitelere girmeyin. Çocuklarınız için uygun olmadığını düşündüğünüz sitelere girdiyseniz GEÇMİŞ bölümünden bu siteleri silebilir böylece çocuğunuzun daha sonra bu siteye ulaşmasını önleyebilirsiniz.
8- Çocuğunuzu Internette tanıştığı kişilerle, hiçbir şekilde telefonda konuşmaması ya da herhangi bir şekilde buluşmaması konusunda uyarın.
9- Eğer Internet aracılığıyla çocuğunuzdan bilgi isteniyorsa, sitenin güvenli olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Bu bilgilerin ne amaçla kullanılacağını öğrenin ve bu bilgilerin üçüncü şahıslara ulaştırılıp ulaştırılmayacağı konusunda bilgi edinin.
10- Hepimizin bildiği gibi teknoloji hızla ilerliyor ve gelişmeleri takip etmek gerek kendimiz, gerekse çocuklarımız için, içinde yaşadığımız Dünyayı anlamak ve hayattan daha fazla zevk almak adına bir gereklilik halini alıyor. Bu yeni öğrenme sürecinde hepinize keyifli yolculuklar diliyorum.
MESLEK SEÇİMİNİN KİŞİNİN YAŞAMINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Meslek seçimi, bireyin hayatında verdiği en önemli kararlardan biridir, çünkü bireyin hayatının üçte biri mesleki etkinlikleri içermektedir. Meslek, sadece bir para kazanma, geçim sağlama yolu değil, belki bunlardan da önemlisi bireyin kendini ifade etme, kendini gerçekleştirme yoludur.
Peki, seçilen meslek bireyin yaşamında ne gibi etkilerde bulunacaktır?
Bireyin yaşamı boyunca devamlı bir iş sahibi olup olamayacağını tayin edecektir.
Yaşamı boyunca başarılı veya başarısız bir kişi olmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Sürekli etkileşimde bulunacağı bireylerin çeşidini ve eş seçimini etkileyecektir.
Hayatı boyunca yaşayacağı çevre veya çevrelerin özelliğini ve yerini tayin edecektir.
Ailesinin kazanç şeklini ve düzeyini ve geçim tarzını belirleyecektir.
İşinden zevk alıp alamayacağını, bunun sonucunda sorumluk sahibi bir insan olup olamayacağını tayin edecektir.
Bunlara bağlı olarak meslekte ve mesleki eğitimde yaşanan doyumsuzluklar, hayal kırıklıkları bireyi doğrudan etkilemekte, dolayısıyla bireyler mutsuz olmaktadırlar.
Her mesleğin kendine özgü gerekleri, çalışma koşulları ve sağladığı olanaklar farklıdır. Meslekler arasında bu ve benzeri alanlarda gözlenen farklılıklar, bireylerde yetenek, ilgi, gereksinme gibi psikolojik nitelik çeşitlemesine denk düşmektedir. Bu yüzden bireyin kendi gelişimine en çok fırsat hazırlayacak, gereksinimlerini en iyi biçimde doyurabilecek alanı seçebilmesi önem kazanmaktadır. Sağlıklı bir seçim ise ancak kişinin kendini ve seçeneklerini yakından tanıması ile mümkün olmaktadır.
Meslek seçimi, bireyin kendisine açık meslekleri, çeşitli yönleriyle değerlendirip, kendi gereksinmeleri açısından, istenilir yönleri çok istenmeyen yönleri az olan birine yönelmeye karar vermesi olarak da tanımlanır. Bireyin seçtiği meslek, onun yetenek ve ilgilerine uygun olduğu taktirde bunları geliştirmek ve tam olarak fonksiyonda bulunmak kendi elindedir. Özellikle yeteneğinin altında mesleklere girenlerde bir süre sonra uyumsuzluk, can sıkıntısı ve başarısızlık baş göstermektedir.
Öte yandan belli bir meslek için bir bireyin seçimi gerçekte bir yordama (tahmin etme) sorunudur. Bu seçme, söz konusu iş için başvuruda bulunan adaylardan hangisi ya da hangilerinin bu işi en iyi bir biçimde yerine getirebileceklerine ilişkin bir yordamayı içermektedir. Bu yordamanın olabildiğince geçerli ve güvenilir verilere dayandırılması, mesleği seçecek bireyin yararına olduğu gibi, işverenin de yararına olacaktır.Kullanılmakta olan çeşitli psikolojik testlerin geliştirilmelerinin nedenleri; başkalarının birey hakkında ya da bireyin kendi-kendisi hakkında, vermek durumunda olduğu çeşitli kararlara yardımcı olmaktır. Meslek seçimi bireyin kendisi hakkında bir karar vermesini gerektirmektedir. Bunun yanında çeşitli alanlarda eğitim veren kurumların bu alanlarda eğitim görecek bireyleri saptaması işi de üniversiteler adına bir karar ve yordama sürecini içermektedir.
Yetenek:
Sağlıklı bir meslek seçimi ancak bireyin kendi ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarını, aynı zamanda seçeneklerini iyi tanımasıyla mümkün olmaktadır. Yetenek, bir kimsenin belli bir eğitim sonucunda bilgi; beceri ve davranış takımı kazanmasının belirtisi olarak düşünülen özellikler bütünüdür. Yetenek, eğitimden yararlanma gizil gücü olarak da tanımlanmaktadır. Bugün, zeka denen gücün, kalıtım ve çevrenin etkileşimi ile oluştuğu bilinmektedir. Kişinin, doğuştan getirdiği ve ne kadar olduğunu bilmediğimiz gizil gücü, çevresel olanakların sağladığı gelişimle, "bir işi yapabilme gücü" durumuna dönüşmektedir. Buna göre çevre elverişli olduğu oranda, kişi iyi gelişecek ve yeteneklerini gösterecektir.Günümüzde yetenek ölçülebilen bir özelliktir. Bu özelliğin ölçüm yollarından biri psikolojik testlerdir. Yetenek testleri, "Genel" ve "Özel" olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel yetenek testleri daha çok, sözcükler, sayılar, şekiller ve akıl yürütmekle ilgili sorulardan oluşmaktadır. Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nin kullandığı testler, bu amaca yönelik testlerdir. Sözel ve sayısal düşünme yeteneklerine ilişkin ortak puan genelde, okul başarısını yani genel akademik başarıyı ölçmede isabetli olabilmektedir. Ancak, kimi mesleklerde ya da öğrenciyi bu mesleklere hazırlayan programlarda başarılı olunup olunamayacağını kestirebilmek için, özel yeteneklerin bilinmesine gerek duyulmaktadır. Özel yetenek, belli bir zihinsel veya fiziksel faaliyeti öğrenebilme kapasitesidir.
Üniversiteye giriş sınav soruları, kendi bilim alanlarında uzman kişiler tarafından hazırlanmakta ve çeşitli alanlarda bireyleri elemeye yönelik olmaktadır. ÖSYM'nin temel amacı, yüksek öğretim programlarına girmek için başvuran adaylar arasından bu programlarda başarılı olma olasılıkları ötekilerden daha yüksek olanları seçerek bu programlara yerleştirmektir.
Birey, meslek seçiminden önce başlıca dört konuyu iyi bilmek zorundadır.
1. Kendinizle ilgili bilgi sahibi olmalısınız:
Hangi konulara ilgi duyuyorsunuz?
Hangi konularda yetenekli olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Kişilik özelliklerinizi biliyor musunuz? (Örneğin, liderlik özelliğine sahip olduğunu düşünen birey, ilerleme olanağı olmayan bir meslek seçtiğinde mutsuz olabilecektir.)
Yaşamdan beklentileriniz neler?
Yaşamda en çok nelere öncelik ve önem veriyorsunuz? Para kazanma, ün sahibi olma gibi.
Fiziksel özellikleriniz seçmeyi düşündüğünüz mesleğe uygun mu? (Örneğin, pilotluk eğitimi almak isteyen bireylerin görme kusuru olmaması gereklidir.)
2. Seçmeyi düşündüğünüz meslek konusunda bilgi sahibi olmalısınız:
Mesleğin gerektirdiği özellikler nelerdir, meslek hangi yetenekleri, ilgileri, kişilik özelliklerini, fiziksel özellikleri gerektirmektedir?
Meslekte yapılan işler nelerdir?
Mesleğin çalışma ortamı nasıldır?
Mesleğin kazanç durumu nedir?
Önümüzdeki on yıl içinde mesleğin ülkemizdeki durumu nasıl olacaktır?
Meslekte yükselme olanakları nasıldır?
Meslekte kadın/erkek çalışan oranı nasıldır?
Meslek, staj, zorunlu hizmet gibi çalışmaları gerektirmekte midir?
3. Sizi, seçtiğiniz mesleğe hazırlayan yüksek öğretim kurumları hakkında bilgi sahibi olmalısınız:
Hangi yüksek öğretim kurumları, seçilen mesleğe eleman yetiştirmektedir?
Seçilen yüksek öğretim kurumu yılda kaç öğrenci almaktadır?
Daha önceki yılların taban-tavan puanları nelerdir?
Seçilen yüksek öğretim kurumu hangi puan türünde öğrenci almaktadır?
Öğrenim süresi kaç yıldır?
Özel bir ödeme gerektiriyor mu, bu ödemeleri karşılayabilecek misiniz?
Yüksek öğretim kurumunun bulunduğu yer ve sunduğu olanaklar öğrenci için yeterli mi?
4. İçinde bulunduğunuz ortaöğretim sistemi ve Öğrenci Seçme Sınavı hakkında bilgi sahibi olmalısınız:
Görüldüğü üzere, meslek seçimi uzun bir zamana yayılan bir süreçtir. Günümüzde öğrencinin kendi özelliklerini anlayabilmesi, kendisine açık yüksek öğrenim olanaklarını, içinde bulunduğu sistemi ve seçmeyi düşündüğü meslekleri tanıyabilmesi için, okullarımızda ve dershanelerde bulunan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Servisleri profesyonel yardım sağlamaktadır. Ayrıca, konu hakkında detaylı araştırma yapmak isteyen öğrenciler Sosyal Sigortalar Kurumunun Meslek Danışma Merkezine başvurabilir ve yukarıda sözü geçen konularda yardım alabilirler. Lise öğrencilerinin, bireysel olarak üniversitelerin Halkla İlişkiler Bölümlerine başvurarak bilgi istemeleri de, üniversiteleri detaylı biçimde tanımalarında yardımcı olabilecektir.
2 Mart 2009 Pazartesi
OKUL KORKUSU
Psikolog Doktor Şule Çelik White
Okul Korkusu (Fobisi) Nedir?
Çocuk bir gün birdenbire okula gitmek istemez; zorlamalar karşısında endişe duyar; panik içine girer, midesi bulanır, kusar, başı döner, ağlar gitmemekte direnir. Bazıları zorlamalara dayanamayıp yola çıkar, ya yarı yoldan döner, ya sınıftan çıkar eve gelir. Başlangıç bazen sinsidir. Ön belirtiler günlerce sürebilir. Çocuk neşesizdir, uykuya dalmakta güçlük çeker. İştahı kesilir, ödevlere karşı ilgisi azalır. Her sabah bedensel bir yakınmayla uyanır. Başı, karnı ağrır, midesi bulanır ve sonunda bir gün okula gitmeyeceğini söyleyiverir. Neden olarak, öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir. Bazı çocuklar ise tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler. Çoğu zaman evde rahattırlar. Şiddetli vakalarda çocuklar evde de huzursuzdurlar. Bağlı ve bağımlı oldukları aile bireyini(bu genellikle annedir) BİR yere bırakmaz, peşinde dolaşırlar. Kronik anksiyete (sürekli kaygı) içindedirler, hiçbir şeyle oyalanamazlar. Belirtiler genellikle okula gitme vaktinde yoğunlaşır, okuldan ayrılma vaktinde azalır ve daha çok Eylül, Ekim aylarında ortaya çıkar.
Yapılan çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde olan çocukların yüzde beşinin okul korkusu yüzünden okuldan geri kalmakta olduğunu göstermektedir. İlköğretim ikinci devrede ve lisede de görülebilen okul korkusunun tedavisi yaşı küçük olan çocuklarda daha kolay olmaktadır.
Okul Korkusunun Nedenleri
Okul korkusu ne şekilde ortaya çıkmış olursa olsun, kaynağı genellikle anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma korkusudur. Bu hastalık aslında bir aile nevrozudur. Okul korkusu olan çocukların bulunduğu ailelerde genellikle aile bireyleri birbirine çok bağlı ya da bağımlıdırlar. Sürekli biri öbürüne bir şey olacağı korkusunu yaşar.
En sık görülen nedenler olarak şunlar söylenebilir:
Anne ya da baba sürekli anksiyeteden (kaygıdan) yakınmakta ve kendilerine bir şey olacağından korkmaktadırlar.
Anne-baba çocuğa okulda, yolda bir şey olacağından korkmaktadırlar.
Çocuk kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olmasından korkmakta ya da kendisini terk edip gideceklerinden korkmaktadır.
Çocuk anne ve babasının yokluğunda kendisine bir şey olacağından korkmaktadır.
Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen çocuklardır. Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken hastalığı başlatır (ailede hastalık, ailede sosyoekonomik bir kriz, kardeş doğuşu, göç, bir kayıp, okul veya öğretmen değişikliği, okulda onurunu, bedeninin tehdit eden bir durum gibi).
Okul Korkusunu Yenmesi İçin Çocuğunuza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
1. Çocuğunuzun okula dönmesi konusunda ısrar edin: Okul korkusunda yapılacak en iyi şey, çocuğunuzu mümkün olduğunca çabuk okula geri götürmenizdir. Okula devam çocuğunuzun okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuğunuz okula gitmekten yeniden zevk almaya başlar. Bu nedenle çocuğunuzu okula gitmeye devam ettiği sürece kendini daha iyi hissedeceği konusunda ikna edin.
2. Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun: Önceleri okul sabahları güç olabilir. Çocuğunuza kendisini nasıl hissettiğini sormayın bu durum çocuğunuza şikayet etmek için fırsat ve cesaret verecektir. Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula da gidebilecektir. Eğer çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmeni durumdan haberdar edin, çocuğunuz ciddi bir şekilde hastalanırsa sizi arayıp haber vermelerini isteyin.Çocuğunuz okula geç kaldığında, servisi kaçırdığında, mutlaka onu okula göndermek için başka çözümler geliştirin ve en kısa zamanda okula gönderin. Bazen çocuğunuz kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapmanız gereken onu okula geri göndermektir.
3. Okul Çalışanlarının Yardımını isteyin: Çocuğunuzun öğretmenini konu hakkında bilgilendirmeniz, öğretmenin çocuğunuzu anlaması konusunda yardımcı olur. Öğretmenin bilgilendirilmesi, öğretmenin çocuğunuzun bazı davranışlarını daha toleranslı olmasını sağlayabilecektir.Eğer okulda bir hemşire varsa, hemşirenin de aydınlatılması yerinde olacaktır. Okul hemşiresine, çocuğunuz fiziksel yakınmalarla gelirse onu eve göndermek yerine, 10-15 dakika dinlenmesine izin verdikten sonra çocuğunuzu sınıfına geri göndermesini söyleyebilirsiniz.
4. Çocuğunuzla Okul Korkusu Hakkında Konuşun: Okula gitme vakti dışında bir zamanda çocuğunuzla okul korkusu hakkında konuşun. Okul korkusu hakkında çocuğunuzu suçlamayın ya da küçümsemeyin. Bu durumun bir çok çocuk tarafından yaşanabildiğini ve zaman için kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini anlatın. Çocuğunuzu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuza, olabilecek en kötü şeyin ne olabileceğini sorun. Eğer sizin bu konu hakkında yapabilecekleriniz varsa söylemesini ve elinizden geleni yapacağınızı söyleyin. Eğer çocuğunuz okulda fiziksel belirtilerin çok artmasından korkuyorsa, öğretmene ya da okul hemşiresine söyleyip, uygun bir yerde 10-15 dakika dinlenebileceğini söyleyin.
5. Çocuğunuzun Akranları İle Zaman Geçirmesine Yardımcı olun: Okul korkusu olan çocuklar, okul dışında daha çok aileleri ile zaman geçirmek, evde oynamak, odalarında yalnız olmak ya da televizyon seyretmek vs. isterler. Bir çoğu geceleri arkadaşlarının evinde kalamaz, hemen eve dönmek isterler. Böyle durumlarda çocuğunuzu akranları ile vakit geçirmesi için teşvik edin. Çocuğunuzu çeşitli aktivitelere göndermek, arkadaşlarını evinizde geceleri kalmaları için davet etmek, çocuğunuza yardımcı olacaktır.
Kaynakça
Öztürk, M. Orhan1989 Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. İstanbul
http://www.nuhoglu.com/buyume.htm#okul
http://www.choc.com/pediatric_adv/hhg/bschphob.htm
http://www.psikoturk.net/Cocuk_okul_fobisi.asp
http://www.pedam.com/cocuk_psikolojisi/okul_fobisi.htm
http://www.childnetma.org/KB/phobias.html
http://www.Idonline./org/Id_indepth/parenting/naspschool_avoidance.html
http://www.ee.liverpool.k12.ny.us/EE/staff/psychologist/phobia.html
http://members.aol.com/_ht_a/lovetuls/skeelphobia.html
http://www.suite1001.com/article.cfm/granparents/32552